CECELİ ANAOKULUNDA REGGİO EMİLİA YAKLAŞIMI

Neden Reggio Emilia Yaklaşımını Uyguluyoruz?

• Reggio Emilia anaokulu çocuklara, öğrendiklerini etkileyici sanatlarla gösteriyor. Okul öncesi Reggio Emilia yaklaşımı, çocukları sürücü koltuğuna oturtur ve onları, çevrelerinden ve başkalarıyla kurdukları ilişkilerden öğrenme potansiyeline sahip meraklı bireyler olarak görür.
• Çocukları ihtiyaçları karşılanması gereken bireyler olarak görmek yerine, potansiyellerine ulaşmaları için her fırsatın verilmesi gereken güçlü ve zeki bireyler olarak görülürler.
• Çocuklar, sınırsız potansiyele sahip ve dünyayla etkileşime girmeye ve dünyaya katkıda bulunmaya istekli olarak görülüyor.
• Bu öğrenmeyle, kendi bilgilerini öğretmeni ile yapılandırmada aktif rol alan çocuk, kendini ifade etmeyi, iletişimi, ekip çalışması düşüncesini ve problem çözmeyi teşvik eder. 
• Çocuklar çevrelerindeki her şeyden etkilenirler ve çevrenin kendisi ‘üçüncü bir öğretmen’ görevi görür. Bu nedenle ilerleme ve öğrenme deneyimi her ortamın, çevresine ve kaynaklarına tabidir.
• Öğretmenler çocukları gözlemler ve her çocuğun nasıl öğrendiğini anlamak için ebeveynlerle yakın ilişki içinde çalışır. Öğretmenler daha sonra öğrenme sürecini, etkinlikleri ve kaynakları çocuğun ilgi alanlarına göre uygun şekilde planlar ve uyarlar.
• Öğrenme sürecinin nihai üründen çok daha önemli olduğu düşünülür. Öğretmenler, çocukların ilgilerinin yanı sıra ebeveynlerden ve gözlemlerden gelen bilgilere dayalı derinlemesine projeler oluşturur.

Reggio Emilia Yaklaşımının Kökeni

İtalya’nın Reggio Emilia kentinde ikinci dünya savaşından sonra aynı adı taşıyan kuzey İtalya kasabasında geliştirildi. Savaş sonrası yıkılan binaların tuğlalarından bir okul inşaa etmek istenmesiyle, Loris Malaguzzi adlı bir öğretmen tarafından kasabada ve çevre köylerde yaşayan çoğunluğu kadın olan yerel ebeveynlerin ve vatandaşların yardımıyla kurulmuştur.

Savaşın yıkımından çok etkilenen Bay Malaguzzi ve toplumdaki insanlar, eğitim sisteminin değişmesi gerektiğine inanıyorlardı. Bölgedeki ebeveynler, eleştirel düşünmeyi ve işbirliğini teşvik eden çocuk bakımı arıyorlardı.

Bay Malaguzzi,1963’te ilk Reggio Emilia anaokulunu açtı. Bu yaklaşım o zamandan beri gelişti, Birleşik Krallık’ta ve tüm dünyada popülerlik kazandı.

Son yıllarda eğitim alanında dünyada ve ülkemizde alternatif rüzgarlar esmekte. Montessori, Waldorf, Reggio Emilia. Waldorf bir Alman eğitim yaklaşımı olmakla beraber Montessori İtalyan doğumludur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Maria Montessori tarafından bir konteynırda denenmiş ve çok da başarılı bulunmuştur. Ancak zaman geçtikçe çok didaktik olduğu anlaşılmıştır. İtalya’da Loris Malaguzzi önderliğinde ve tam da Montessori yaklaşımına tepki olarak Reggio kasabasında yeni bir eğitim modeli doğmuştur. Reggio emilia yaklaşımı çocukları özgür bırakan, tamamen çocuk merkezli olan bu model  günümüzde gelişmiş ülkelerde en revaçta olan yaklaşımdır diyebiliriz. 

Loris Malaguzzi Kimdir?

Loris Malaguzzi bir sınıf öğretmenidir, daha sonra eğitim psikoloğu olarak anılmıştır ve tüm dünyaya ilham olan Reggio Emilia yaklaşımının öncülüğünü yapmıştır. Savaş sonrası baskıdan, yasaktan kurtulmak ve bunu eğitime entegre etmek isteyen Reggio kasabası sakinleri ve önderleri Malaguzzi bu yaklaşımı oluşturmuşlardır.

Reggio Emilia ve ‘100 Dil’ Nedir?

Çocukların kendilerini ifade etmelerine izin vermek çok önemlidir. ‘100 Dil’, küçük çocukların anlayışlarını, öğrenmelerini ve düşünmelerini gösterdikleri birçok farklı yolu tanımlamak için kullanılan bir metafordur, bu nedenle ifade sanatı Reggio Emilia’nın en önemli unsurlarından biridir.

Okuryazarlık ve aritmetik önemli olarak kabul edilse de, Reggio Emilia’dan ilham alan ortamlar, çocukların jestler, bakışlar ve duygular gibi sözsüz iletişim kurdukları pek çok “dile” ek değer katar.

Bu felsefe, çocukları resim, heykel, dramatik oyun, dans, yazı, inşaat, kukla ve diğer birçok etkileyici etkinlik yoluyla kendilerini ve bilgilerini ifade etmeye teşvik eder .

Siyah kartlar ve meşaleler kullanarak ışığın ve gölgenin etkilerini keşfetmek gibi Reggio Emilia etkinlikleri, çocukların hikayeler oluşturmasına ve çocukları kendi öğrenmelerinin bir parçası haline getirmesine olanak tanır.

Ayrıca, çocukların ilgilerini çeken etkinlikleri ve konuları farklı şekillerde yeniden gözden geçirerek daha derin bir anlayış düzeyi kazanmalarını ve aynı şeyi birden fazla perspektiften görmelerini sağlar.

5 Maddede Reggio Emilia Felsefesinin Temel Değerleri

1. Reggio Emilia yaklaşımı, her ortamın kendi benzersiz ortamından ve topluluğundan aldığı ve bunlara göre uyarladığı temel ilkelere dayanmaktadır.
2. Çocuklar öğrenmelerinde aktif rol alabilirler. Çocuklar kendi öğrenimlerinde güçlü ve yetenekli kahramanlar olarak görülür ve bu yaklaşım her çocuğun görüşünü destekler.
3. İnanç, her çocuğun kendi başına öğrenmeyi nasıl yapılandıracağını anladığı, bilgi ve anlayışlarını ifade etme yeteneğine sahip olduğu anlayışıdır.
4. Çocuklar 100 dile sahiptir ve kendilerini ifade etmeleri için teşvik edilmelidir. Çocuklar çevrelerindeki dünyayı çok farklı şekillerde öğrenip keşfettikleri için, eğitimlerinde çeşitli materyaller, kaynaklar ve stratejiler kullanmaya teşvik edilmelidirler.
5. Çocuklar doğal iletişimcilerdir, öğrendiklerini, düşüncelerini, fikirlerini ve duygularını ellerinden geldiğince paylaşmaya ve göstermeye teşvik edilmelidir.

Reggio Emilia Yaklaşımında Öğretmenin Rolü

Reggio Emilia yaklaşımında, öğrenme konuları ve hangi yönde ilerleyeceğini çocuklar kendileri belirler. Müfredat; müzik, dans veya resim gibi çocuğun ilgisini çekeceği bilinen etkinliklere göre belirlenir.

Öğretmenler çocukları yakından gözlemler ve dinler, ebeveynlerle konuşur ve çocukların ilgi alanlarını geliştirmelerini sağlar. Topluluk katılımı yaratmalarına olanak tanıyan stratejiler oluşturmak için ekip planlama oturumları düzenler.

Çocuk tarafından dikte edilerek, katı takvimler dayatmak yerine, istedikleri zaman geri dönebilecekleri projeler oluşturulur.

İlişki kurmak ve farklı bakış açılarını deneyimlemek, öğrenme süreci için gerekli kabul edildiğinden, öğrenme her zaman küçük gruplar halinde gerçekleşir.

4 Ana Bileşende Öğretmenin Rolü

1. Yardımcı kurucular: Ortaklar rehberlik eder, besler, sorunları çözer, öğrenir, hipotezler kurar.
2. Araştırmacılar: Öğrenir, gözlemler, tekrar ziyaret eder.
3. Belgeleyiciler: Dinler, kaydeder, görüntüler, tekrar ziyaret eder.
4. Çocuklar için savunucular: Topluluğa dahil olur, çocuklarla ilgili politikalar yapar, çocuklar adına konuşur ve çalışmalarını diğer eğitimcilere ve topluluk üyelerine sunar.

Reggio Emilia Yaklaşımında Eğitimleri Belgelendirme Nedir?

Belgeleme, Reggio Emilia yaklaşımının önemli bir parçasıdır. Çocuğun öğrenme sürecini belgelemek öğretmenin rolünün temel bir parçasıdır.

Belgelemek, çocuğun öğrenmesi sırasında gerçekleşir, yazılı formda veya fotoğraflı, yazılı duvar panoları aracılığıyla olabilir.

Ayrıca öğrenme sürecini görünür kılar. Öğretmenler, ebeveynler ve çocuklar, çocuğun nasıl öğrendiğini anlamak için geriye bakıp ilerlemeyi değerlendirebilir.

Reggio Emilia Yaklaşımında Topluluk Katılımı Ve ilişki Kurma Neden Önemlidir?

Reggio Emilia yaklaşımı, kavramlar ve deneyimler arasında bağlantılar kurarak öğrendiğimiz inancına dayanır. Bu bağlantıları başkalarıyla ve içinde bulunduğumuz çevreyle etkileşim yoluyla kurarız.

Ebeveynlerin ve toplumun katılımı, Reggio yaklaşımının en belirgin özelliklerinden biridir. Ebeveynler, toplulukla bir bağlantı oluşturmak için çocuklarının öğrenme sürecinde aktif bir rol oynamaya her zaman davet edilmelidir.

Öğretmenler, çocukların öğrenmesine ve büyümesine rehberlik ederler.

Öğretmenler çocuklara ne yapmaları gerektiğini söylemek yerine, öğrenme sürecinde ortak olarak kabul edilir ve ortaya çıkan müfredatta belirtilen deneyimler ve projeler aracılığıyla çocuklara rehberlik eder.

Reggio Emilia yaklaşımında öğretmenin rolü, çocuğun yanında öğrenmek, yakından dinlemek, gözlemleyerek ve çocuğun öğrenimine dahil olmaktır.

Öğretmen, çocuğu ilgi alanlarını daha fazla keşfetmeye yönlendirmek ve potansiyellerine ulaşmasını sağlamak için fırsatlar arar.

Reggio Emilia Yaklaşımında ‘Üçüncü Öğretmen’ Olarak Çevre Ne Demek?

Reggio yaklaşımı, çevreyi çocuğu günlük olarak etkileyen üçüncü bir öğretmen olarak görür. Etkisi nedeniyle, çocuklara kendi başlarına keşfetmeye ve problem çözmeye teşvik eden zengin öğrenme fırsatları sunar.

Sınıftaki ve her ortamın diğer alanlarındaki tüm kaynaklar ve materyaller düşündürücüdür ve çocukları alışılmışın dışında düşünmeye teşvik e

3 Maddede Reggio Emilia Yaklaşımının Faydaları

1. Reggio Emilia Yaklaşımında Teşvik

Reggio ortamlarındaki çocuklar, ‘araştırmacı’ olmaya teşvik edilen aktif bilgi yapıcılarıdır. Buradaki deneyimler ile birlikte çocuklar hem keşfeder hem de sorgulayıcı olurlar. Çocukların toplumun bir parçası olarak sosyal gelişimlerine ve diğer çocuklarla, aileleriyle ve öğretmenleriyle olan ilişkilerine de çok güçlü bir vurgu vardır.

2. Reggio Emilia Yaklaşımında Keşif

Reggio yaklaşımı, çocukların yaratıcılıklarını, anlayışlarını ve düşüncelerini (100 dil) ifade etmek için birçok farklı yol kullanır. Bu bakış açısı, bu farklı düşünme, keşfetme ve öğrenme biçimlerinin çizim, heykel, müzik, dans ve hareket, resim ve drama yoluyla ifade edildiğini belirten birçok sanatçı tarafından desteklenmiştir.

3. Reggio Emilia Problem Çözme Teknikleri

Çocuklara, akranları arasında gerçek hayatta problem çözme ve yaratıcı düşünme ile birlikte keşfetme fırsatları da dahil olmak üzere kapsamlı araştırma fırsatları sağlayan öğrenme projeleri verilir. Çocuklar küçük grup ortamlarına yerleştirilmekte, üzerinde çalıştıkları projeler öğretmenler tarafından gözlemlenmekte ve çocukların ilgilendikleri konuyu sorgulamaları sağlanmaktadır. Ardından, çocukları konuyu daha fazla açıklamaya teşvik eden materyaller, sorular ve fırsatlar sunarlar.

Kdz.Ereğli Ceceli Anaokulunda Reggio Emilia Yaklaşımı Nasıl Uygulanır? 

• Klasik bir eğitimde mutlak otorite sahibi öğretmendedir. Öğretmenin kararları ve önderliği eşliğinde eğitim süreci işler.
• Reggio Emilia yaklaşımı güçlü ve özgür çocuk imajının önemini öğretirken, “çocuk nasıl güçlü kılınır” sorusuna da cevap veriyor. Reggio Emilia yaklaşımında öğretmenin rolü ise sadece yol arkadaşlığıdır. Öğretmen sene başında müfredat hazırlamaz. Tek bir konu ile dönem başlar, akabinde çocukların ilgi alanları, merakları doğrultusunda uygulanacak eğitim şekil alır.
• Öğretmenler, çocukları yönlendirmek yerine gözlemlemeye teşvik eder. Çocukların kendi yöntemleriyle deney yapmalarına, hata yapmalarına ve yeni çözümler bulmalarına izin verilmesi önemlidir. Öğretmenin rolü, öğrencileri ilgi alanlarına doğru nazik bir şekilde yönlendirmektir ve bu ancak zaman içinde yapılan dikkatli gözlemlerle yapılabilir.
• Reggio emilia yaklaşımında Kaptan, çocuktur. İlgilendiği konuyu öğrenmekte serbesttir. Zaten öğrenmeyi gerçekleştiren duygu da merak değil midir? Eğitmen öğrencinin dikkatini toplayamazsa, öğrenci yeni denizlere yelken açmaz, olduğu yere demir atar. 
• Reggio Emilia yaklaşımında, çocuklar konuyu seçer. 
• Öğretmen ise o konuya dair kreatif çember saati soruları hazırlamakla mükelleftir. 
• Bunun için de konu hakkında önce zihin haritası çıkarmalıdır ki spontane gelişecek konu ve projelere karşı donanımlı olabilsin. 
• Çember saati soruları neticesinde ise inanılmaz projeler çıkartır o minik dâhiler. Önce hayal eder, sonra üç boyutlu hale getirir ve isterse öğretmen ve arkadaşlarına sunumunu yapar. 
• Bu çalışmalar bazen 1 gün, bazen haftalar bazen aylar sürebilmektedir. Reggio Emilia okullarında sistem bu şekilde uygulanır. 

Reggio Emillia Eğitimine Atölye Sistemi

• Reggio Emilia’nın fark yaratan uygulamalarından biri de atölye sistemidir.
• Çocuklar atölyelerde bireysel veya grup olarak, aşkınlığı (deneyimlemeyi) yaşarlar. Projelerinin başında saatlerin nasıl geçtiğini bile anlamazlar. 
• Sanat atölyesi her türlü sanat faaliyeti ve proje mekanıdır. 
• Proje tabanlı öğrenme sistemi üzerine kurulu olan sistemde, çocuk hangi malzemeyi kullanmak isterse, öğretmen seçimde onlara rehberlik eder. Seçtiği malzemenin projesine uygunluğunu çocuk deneyimleyerek bulur. 
• Deneye yanıla geçerli olabilecek seçimi çocuk bizzat yapar.
• Seramik atölyesi ve kil atölyesi ise atölyenin olmazsa olmazıdır. Toprağa dokunan çocuk, elektriğini atar, rahatlar. Oyun hamurundan daha sert bir malzeme olan kil, çocuğun el kasları için de oldukça elverişlidir. Çocuk için esas güzellik ise, kile ve eşlik eden diğer yardımcı malzemeye özgürce şekil verebilmesidir.
• Çocuğun ortaya koyduğu ürün her haliyle kabul görür, öğretmen tarafında eğilip bükülmez, kalıba sokulmaz. 
• Özgünlüğüne ve biricikliğine saygı duyularak korunur ve sergilenir. 
• Bu yönüyle de terapötik (tedavi edici) bir etkisi de vardır çünkü çocuk, içinden geçeni dışa vurum fırsatı bulmuştur ve bu psikolojik olarak çok da rahatlatıcıdır. Bir çeşit sanat terapi olduğunu söyleyebiliriz.
• Reggio Emilia çocuğu, yeni tatlar keşfetmek, deneysel besin çalışmaları için mutfak atölyesine de ihtiyaç duyar. Bazen tadar, bazen çürütür, malzemeleri birbirine katar, keşfeder. Reggio Emilia yaklaşımında bütün duyular önemlidir. Koku da bunlardan biridir, beyni harekete geçirir, bu noktada da Reggio Emilia eğitimi çocuğa farklı deneyimler sunar, çocuk çürüğü resmeder, koklar, ve inceler.

 Reggio Emilia’nın Eğitim Materyalleri Nedir? 

Alınması güç, kullanım klavuzu gerektiren enstrümanlar mı? Hayır, Reggio Emilia materyalleri doğadır ve doğaldır. Doğa, ikinci öğretmendir. Doğal malzemeler; toprak, taş, tahta, kum, kozalak, dal, yalos, kabuklardır. Bu doğal malzemeler Reggio Emilia okul öncesi ve sanat etkinliklerinin odağındadır. Çocuk, doğal materyallere dokunarak hem duyusal gelişimini destekler hem de doğa ile iç içe olur. Beyin gelişimi için duyu girdilerinin büyük bir önem taşıdığını da vurgulamak gerekir.

Etkinlikler Her Yaşa Göre Düzenlenebilir

Reggio Emilia etkinlikleri doğumdan itibaren her yaşa göre düzenlenebilir. Okulumuzda anneli oyun gruplarıyla 18. aydan itibaren etkinlikler planlanabiliyor. Aslında önemli olan çocuğu malzeme ile tanıştırmaktır. Ardından ise geri çekilip çıkan sanata hayran olmaktır. Bebek zamanla bu felsefeye uyumlanır ve doğası gereği özgürce keşiflerde bulunur.

Reggio Emilia sanat etkinlikleri de çocuğun dillerinden biridir. Çocuğun 100 dili Reggio Emilia sloganı sayılabilir. Çocuklar kendilerini; müzikle, dansla, kille, resimle, ışık ve gölge ile, proje ile drama ve daha nice vesile ile kendilerini ifade edebilirler. Dünyalarına ve hayallerine ulaşmak için açığa çıkarılana biraz dikkat etmek yeterli olur çoğu zaman. Yeter ki onlara alan açılabilsin, imkan sunulsun ve özgür bırakılsınlar. Tüm bu bileşenler bir araya geldiğinde ise Reggio Emilia çocuğu doğar.

Reggio Emilia okulunda eğitim sonuç odaklı değil, süreç odaklıdır. Bazen çocuklar haftalarca bir proje üzerinde çalışırlar ancak sonunda elle tutulur, gözle görülür bir ürün ortaya çıkmayabilir. Bu hiç önemli değildir; zira bir çocuk en güzel deneysel öğrenir. Denenmiş ve tıkanmış olan her yol çocuğa yeni bir yöntem geliştirme ve sorun çözme imkanı sunar. Bilindiği üzere beyin zorlanarak gelişir, sorun çözdükçe yeni nöronal yolaklar oluşur beyinde. Çocuk yeni ateşlemeler ve yeni mühürlenmeler ile unutulmaz deneyimler yaşamalıdır. Bu sayede hayat boyu öğrenmenin hayranı olur, peşinden koşar. Günümüz gençlerinin bilgiye olan mesafesi ve heyecansızlığı göz önüne alındığında Reggio Emilia yaklaşımının kıymeti daha iyi bilinir kanaatindeyiz.

Okul Öncesinde Reggio Emilia Yaklaşımı Olmalı mı? 

Tam olarak evet. Neden derseniz; karakterin şekillendiği, özgüvenin yoğrulduğu, beyin gelişiminin en iyi olduğu zaman dilimini eğitim açısından en verimli şekilde tamamlamak, çocuk için tüm ömüre tesir edecek düzeyde önemlidir. Bilgiye ulaşma yöntemini benimseyecek, araştırmaya karşı alıştığı bir aşinalığı olacak, girişken ve interaktif olarak eğitimin bizzat içinde olmayı deneyimleyerek öğrenecek. Bu kazanımın da erken çocuklukta olması çocuğu çok daha başarılı, mutlu ve tatminkar kılar. Hayat boyu kullanabileceği beyin plastisizesine ulaşmasını desteklemek üniversiteye hatta tam olarak hayata yatırımdır. Günümüzde okul öncesinin önemi, olayın sadece oyun oynamaktan ibaret olmadığı artık çok daha iyi anlaşılmaktadır.

Biz de Zonguldak ve Kdz Ereğli’de bu misyonu üstlendik ve çocuğun 100 dili olduk. Kdz Ereğli Reggio Emilia denince akla Ceceli Anaokulu ve Kreşi gelir. Özgür, kendine güvenen, akılcı, sorgulayan, bilimin ve merakının peşinde koşan ve bu sayede kalıcı öğrenme ile taçlanan bir neslin temelini okul öncesinde atabildiğimiz için mutlu ve gururluyuz. 

6 yıldır mezun veriyoruz ve mezunlarımız bizi en iyi şekilde temsil ediyor. Okul öncesinde Reggio Emilia yaklaşımı Kdz Ereğli için bir şanstır, fırsattır. Bizimle yolları kesişen her çocuk da bizim için bir şanstır, her çocuk bizi biraz daha zenginleştirir ve eğitir. Gizli bir hazine olan çocuklarımızı görünür kılmak, onun yeteneklerini törpülemeden, olduğu gibi kabul ederek çocuğu geliştirmek bir eğitimcinin başına gelebilecek en güzel şey olsa gerek.

Ceceli Anaokulu’nda Çember Saati Uygulaması

Çember saati uygulaması, Reggio Emilia’nın olmazsa olmazıdır. Öğretmen bir önceki çember saatinde öne çıkan konuyla ilgili zihin haritası çıkarır. Derse hazır bulunuşluk açısından bu çalışma önemlidir. Sonrasında ise kreatif çember saati soruları hazırlar. Bu sorular öğretici olduğu kadar hayal gücü çeperlerini de zorlamalıdır. Üretmeye ve keşfetmeye teşvik etmelidir. Çocuğun ilgisini çekebilmek için hazırlanan sorular önemlidir. Soru ile birlikte öğretmen çember saatine bir takım malzeme veya enstrüman ile girebilir. Çember rutinlerinin ardından daire şeklinde oturulur. Öğretmen ayrı bir masada değildir, o da çocukları ile birlikte bir bütünün parçasıdır. Sıcak bir sohbet ve çember sorularının ardından artık çocuklar nereye gitmek isterse öğretmen onlara eşlik etmekle görevlidir. Şayet bir proje cevheri varsa yine öğretmen arkadaşlığında inşaa edilmeye başlanır. Çember saati ile filizlenen yeni konu, atölyelerde yeni projelerle iyice gelişir ve olgunlaşır. Merak ettiği konuları araştırma özgürlüğü olan çocukların her biri, kendi bilgi gemisinin kaptanıdır. Yeni konu ve projelere ne zaman ve nasıl yelken açacağına yine kendisi karar verir. Günün sonunda çocuklar da öğretmen de kendini gerçekleştirebilmiş olmanın verdiği huzur ve tatminle okuldan ayrılırlar.

Siz de çocuğunuzun Reggio Emilia yaklaşımı ile yetişmesini istiyorsanız, Kdz Ereğli Özel Ceceli Anaokulu ve Kreş’ine gelmelisiniz. Akademik kadromuz sizlere bu uygulamanın detaylarını anlatacaktır.